Rönesans dönemi papalarının Türklerle sürdürdükleri iş birliği ve ilişki, dinin reel politika üzerindeki yönlendirici etkisini gerektiğinde nasıl devre dışı bırakılmakta olduğunun ve genel politikanın bir vasıtası olarak nasıl kullanıldığının göstergesidir. Bu durum, dönemin sair Avrupa devletleri yanında Osmanlı Devleti için de geçerlidir.
Kemal Beydilli’nin Hans Pfeffermann’dan çevirdiği ve yayına hazırladığı Rönesans Papalarının Türklerle İş Birliği adlı eser, yalnızca Papalık tarihinin değil, karşılıklı münasebetler açısından Türkler yanında Avrupa’nın diğer devletlerinin de izledikleri politikaların anlaşılmasında değerli bir kaynaktır.
Rönesans dönemi papalarının Türklerle sürdürdükleri iş birliği ve ilişki, dinin reel politika üzerindeki yönlendirici etkisini gerektiğinde nasıl devre dışı bırakılmakta olduğunun ve genel politikanın bir vasıtası olarak nasıl kullanıldığının göstergesidir. Bu durum, dönemin sair Avrupa devletleri yanında Osmanlı Devleti için de geçerlidir.
Kemal Beydilli’nin Hans Pfeffermann’dan çevirdiği ve yayına hazırladığı Rönesans Papalarının Türklerle İş Birliği adlı eser, yalnızca Papalık tarihinin değil, karşılıklı münasebetler açısından Türkler yanında Avrupa’nın diğer devletlerinin de izledikleri politikaların anlaşılmasında değerli bir kaynaktır.