Nuruosmaniye Külliyesi, İstanbul Tarihi Yarımada’nın, Antik dönemden itibaren merkezini oluşturan önemli alanlarından birinde yer almaktadır. Külliye, sadece konumu ile değil inşa edildiği dönemin kültürel ortamı nedeni ile Osmanlı mimarlığında bir dönüm noktasını temsil etmektedir. Külliye’nin, inşa edildiği dönemde, Osmanlı Devleti, öncelikle askeri ancak gerçekte sosyal, ekonomik sorunlar içindedir ve çözüm için yüzünü Batı Avrupalı ülkelere çevirmiştir. Batılılaşma olarak adlandırılan ve yüzyıllarca sürecek olan bu dönem mali, idari, hukuk, eğitim, imar vb tüm alanları belirlemiştir. Yapılı çevre de bu sürecin görünür yüzü olmuş, 18. Yüzyıl ile birlikte, Osmanlı mimarisinin tüm kalıpları Batılı biçimleri içermeye başlamıştır. Önceleri, yapı elemanı ölçeği ile sınırlı kalan etkiler, 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tasarım ölçeğine yansımıştır. Tasarım kalıplarının batılı etkileri güçlü biçimde yansıttığı ilk örnek, Nur-u Osmaniye Külliyesi’dir. Özellikle Nuruosmaniye Camisi, cami mimarisinde bazı bakımlardan tek olabilecek bir tasarım anlayışı ile gerçekleştirilmiştir. Bu makalede bu önemli yapı genel olarak tanımlanmakta, 2010-2014 yılları arasında gerçekleştirilen restorasyon yaklaşımları ele alınmaktadır.
Nuruosmaniye Külliyesi, İstanbul Tarihi Yarımada’nın, Antik dönemden itibaren merkezini oluşturan önemli alanlarından birinde yer almaktadır. Külliye, sadece konumu ile değil inşa edildiği dönemin kültürel ortamı nedeni ile Osmanlı mimarlığında bir dönüm noktasını temsil etmektedir. Külliye’nin, inşa edildiği dönemde, Osmanlı Devleti, öncelikle askeri ancak gerçekte sosyal, ekonomik sorunlar içindedir ve çözüm için yüzünü Batı Avrupalı ülkelere çevirmiştir. Batılılaşma olarak adlandırılan ve yüzyıllarca sürecek olan bu dönem mali, idari, hukuk, eğitim, imar vb tüm alanları belirlemiştir. Yapılı çevre de bu sürecin görünür yüzü olmuş, 18. Yüzyıl ile birlikte, Osmanlı mimarisinin tüm kalıpları Batılı biçimleri içermeye başlamıştır. Önceleri, yapı elemanı ölçeği ile sınırlı kalan etkiler, 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tasarım ölçeğine yansımıştır. Tasarım kalıplarının batılı etkileri güçlü biçimde yansıttığı ilk örnek, Nur-u Osmaniye Külliyesi’dir. Özellikle Nuruosmaniye Camisi, cami mimarisinde bazı bakımlardan tek olabilecek bir tasarım anlayışı ile gerçekleştirilmiştir. Bu makalede bu önemli yapı genel olarak tanımlanmakta, 2010-2014 yılları arasında gerçekleştirilen restorasyon yaklaşımları ele alınmaktadır.