Klasik dönemde (8. ve 16. asırlar) bilim kurumları nasıl şekillenmişti? Semerkand medresesi ilim dünyasına neler katmıştı? Osmanlı öncesinde Anadolu medreseleri ne durumdaydı? Osmanlı’da medrese geleneği nasıl ortaya çıktı? Fatih Külliyesi Medreseleri aslında ne değildi? Avrupa’daki üniversitelerle Osmanlı’daki medreseler arasındaki farklılıklar ve benzerlikler neydi? Eğitimde klasikten moderne geçiş nasıl sağlandı? Müslüman bilim adamlarının modern bilim karşısındaki tavırları neydi?
Medeniyet tarihimiz için çok önemli bir yere sahip olan medrese kurumu; yalnız eğitim geleneğimizin kronolojisini ortaya koymak için değil, düşünce dünyamızın ne tür serüvenlerden geçtiğini keşfetmek için de son derece kritiktir. Ekmeleddin İhsanoğlu, kırk yılı aşkın bir zamana yayılan çalışmalarını bir araya getirdiği bu eserinde, medreselerin doğuşunu, oluşumunu ve gelişimini, tarih biliminin yerleşik usûllerine uygun şekilde ve en objektif biçimde ortaya koyuyor. Her devirde kamuoyuna farklı biçimlerde anlatılan ve özellikle değişik zamanlarda gelişen ideolojik ve nostaljik yaklaşımlarla esas özellikleri bir türlü ortaya konulamayan medreseler, İhsanoğlu’nun bu çalışmasıyla yerli yerine oturuyor.
Klasik dönemde (8. ve 16. asırlar) bilim kurumları nasıl şekillenmişti? Semerkand medresesi ilim dünyasına neler katmıştı? Osmanlı öncesinde Anadolu medreseleri ne durumdaydı? Osmanlı’da medrese geleneği nasıl ortaya çıktı? Fatih Külliyesi Medreseleri aslında ne değildi? Avrupa’daki üniversitelerle Osmanlı’daki medreseler arasındaki farklılıklar ve benzerlikler neydi? Eğitimde klasikten moderne geçiş nasıl sağlandı? Müslüman bilim adamlarının modern bilim karşısındaki tavırları neydi?
Medeniyet tarihimiz için çok önemli bir yere sahip olan medrese kurumu; yalnız eğitim geleneğimizin kronolojisini ortaya koymak için değil, düşünce dünyamızın ne tür serüvenlerden geçtiğini keşfetmek için de son derece kritiktir. Ekmeleddin İhsanoğlu, kırk yılı aşkın bir zamana yayılan çalışmalarını bir araya getirdiği bu eserinde, medreselerin doğuşunu, oluşumunu ve gelişimini, tarih biliminin yerleşik usûllerine uygun şekilde ve en objektif biçimde ortaya koyuyor. Her devirde kamuoyuna farklı biçimlerde anlatılan ve özellikle değişik zamanlarda gelişen ideolojik ve nostaljik yaklaşımlarla esas özellikleri bir türlü ortaya konulamayan medreseler, İhsanoğlu’nun bu çalışmasıyla yerli yerine oturuyor.