Bizim medeniyetimizde mekân insanın hem şekillendirdiği hem de insanı biçimlendiren, dönüştüren ve tekâmüle erdiren bir etkiye sahiptir.
Güzeli tahakkuk ve tecessüm ettirmeyi kendine şiar edinmiş bir kültürün mensupları olarak bizler için mekânlar aynı zamanda, yeryüzündeki vazifemizi, kulluk bilincimizi, insan olma amacımızı hatırlatan yerlerdir.
Mekâna dair bu tasavvurun somutlaştığı yerlerin başında tekke ve zaviyeler gelir.
Bu mekanlar, insana hizmet etmeyi prensip edinen, karşılık beklemeden vermenin sembolleştiği müesseselerdir.
Hizmet kurumlan, ilim ve marifet mektepleri olan tekkeler, tevhit inancının aşkın bir şekilde yaşandığı ibadethanelerdir.
Tekke ve zaviyeler, dini kurumlar olmanın yanında, zenginin fakirle buluştuğu, yoksulun ihtiyaçlarının karşılandığı, yolcunun “Tanrı misafiri” olarak görülüp ağırlandığı, muhtaçların her daim himaye gördüğü sosyal merkezlerdir.
İstanbul'daki tekkelerin hizmet verdiği insan sayısı, İslam coğrafyasında yaşanan gelişmeler bağlı olarak değişmiştir.
Siyasi durum, çatışma, işgal ve ekonomik şartlarda vuku bulan kırılmalar, tekkelerde doğrudan hissedilmiştir.
Bizim medeniyetimizde mekân insanın hem şekillendirdiği hem de insanı biçimlendiren, dönüştüren ve tekâmüle erdiren bir etkiye sahiptir.
Güzeli tahakkuk ve tecessüm ettirmeyi kendine şiar edinmiş bir kültürün mensupları olarak bizler için mekânlar aynı zamanda, yeryüzündeki vazifemizi, kulluk bilincimizi, insan olma amacımızı hatırlatan yerlerdir.
Mekâna dair bu tasavvurun somutlaştığı yerlerin başında tekke ve zaviyeler gelir.
Bu mekanlar, insana hizmet etmeyi prensip edinen, karşılık beklemeden vermenin sembolleştiği müesseselerdir.
Hizmet kurumlan, ilim ve marifet mektepleri olan tekkeler, tevhit inancının aşkın bir şekilde yaşandığı ibadethanelerdir.
Tekke ve zaviyeler, dini kurumlar olmanın yanında, zenginin fakirle buluştuğu, yoksulun ihtiyaçlarının karşılandığı, yolcunun “Tanrı misafiri” olarak görülüp ağırlandığı, muhtaçların her daim himaye gördüğü sosyal merkezlerdir.
İstanbul'daki tekkelerin hizmet verdiği insan sayısı, İslam coğrafyasında yaşanan gelişmeler bağlı olarak değişmiştir.
Siyasi durum, çatışma, işgal ve ekonomik şartlarda vuku bulan kırılmalar, tekkelerde doğrudan hissedilmiştir.