Her ayak bastığı ilde medeni bir iz bırakmak hasletiyle yaratılmış olan Türk'ün hayırsever ruhu: topraklarımızın hemen her adım başında okul, medrese, imaret, darüşşifa ve mabet gibi genel yapılar dışında; çeşme, sebil, bentler ve suyolları şeklinde yüzler ve yüzlerce eser bırakmıştır. Küçük, büyük, tek ve toplu olarak görülen bu anıt ve abideciklerin en sık ve çok bulunduğu yer ise, şüphesiz ki İstanbul şehri ve civarıdır. Aziz okuyucuların ellerine sunduğumuz "İstanbul Çeşmeleri" şu sayısız nevi ve şekilleri olan anıtlardan yalnız bir çeşidinin, "çeşme" dediğimiz kısmının İstanbul şehrindeki binlerce mevcudundan yine yalnız yaptıranı ve yapıldığı yılı belli olan, başka bir deyişle "kitabeli" bulunanlarını ihtiva etmektedir ki buna "denizden katra" demek çok yerinde olur.
Her ayak bastığı ilde medeni bir iz bırakmak hasletiyle yaratılmış olan Türk'ün hayırsever ruhu: topraklarımızın hemen her adım başında okul, medrese, imaret, darüşşifa ve mabet gibi genel yapılar dışında; çeşme, sebil, bentler ve suyolları şeklinde yüzler ve yüzlerce eser bırakmıştır. Küçük, büyük, tek ve toplu olarak görülen bu anıt ve abideciklerin en sık ve çok bulunduğu yer ise, şüphesiz ki İstanbul şehri ve civarıdır. Aziz okuyucuların ellerine sunduğumuz "İstanbul Çeşmeleri" şu sayısız nevi ve şekilleri olan anıtlardan yalnız bir çeşidinin, "çeşme" dediğimiz kısmının İstanbul şehrindeki binlerce mevcudundan yine yalnız yaptıranı ve yapıldığı yılı belli olan, başka bir deyişle "kitabeli" bulunanlarını ihtiva etmektedir ki buna "denizden katra" demek çok yerinde olur.