Fikret Mualla, resim sanatının hem en çok bilinen hem de adını efsanelerin yaratıldığı baş ressamlarından biridir. Yaşamı, sanatı uğruna yaşadığı türlü sıkıntılar ve zorluklarla geçen Fikret Mualla hakkında yazılmış eserlerin en yenisi olan bu kitabın yazarı Atila Taşpınar, onun yaşamı kadar sanatına da detaylı bir bakış açısı sunuyor.
Elinizdeki kitabın her sayfasında sanatçının renkleri ve Paris'ten, İstanbul'dan insan manzaralarını; sevilen, üzülen, inanılan nesneleri bir araya neden ve nasıl getirdiğini görüyor ve okuyorsunuz. Atila Taşpınar, her sayfada sanki sanatçının iç sesi olmuşçasına bize onu anlatıyor. Ressamın yaşadıkları sonucunda ortaya çıkan resimlerin dünyasını kimi resimlerinde, kimi zaman ise dostlarına yolladığı mektuplarda, kendi yaptığı kartpostalların altındaki yazılarda buluyoruz.
Erken yaşta kaybedilen anneye duyulan hasretin, tüm yaşamı boyunca bir kavgaya dönüşmesi, üstüne üstlük yaşanan bedensel/zihinsel travmaların etkisinden midir bilinmez renkler onun bir tamamlayıcısı olmuş... Fikret Mualla'nın eserlerinde resmettiği insan bedenleri içiçe geçmiş, en zengin görüneni ile en fakir duran arasında farklılıklar ortadan kalkmış, nesneler boşluk hissi yaratılmak istenircesine yalınlaştırılmıştır. İşte elinizdeki kitapta bunun nedenlerini, niçinlerini bulacaksınız.
Atila Taşpınar Türk Resim sanatı üzerine yazdığı bu üçüncü monografisinde, Fikret Mualla üzerinden okunması kolay ama sanat, sanatçı, insan ilişkileri, yaşam, varoluş üzerine düşünülmesi ya da cevaplanması gereken yüzlerce zor soru ile bizi başbaşa bırakıyor.
Fikret Mualla, resim sanatının hem en çok bilinen hem de adını efsanelerin yaratıldığı baş ressamlarından biridir. Yaşamı, sanatı uğruna yaşadığı türlü sıkıntılar ve zorluklarla geçen Fikret Mualla hakkında yazılmış eserlerin en yenisi olan bu kitabın yazarı Atila Taşpınar, onun yaşamı kadar sanatına da detaylı bir bakış açısı sunuyor.
Elinizdeki kitabın her sayfasında sanatçının renkleri ve Paris'ten, İstanbul'dan insan manzaralarını; sevilen, üzülen, inanılan nesneleri bir araya neden ve nasıl getirdiğini görüyor ve okuyorsunuz. Atila Taşpınar, her sayfada sanki sanatçının iç sesi olmuşçasına bize onu anlatıyor. Ressamın yaşadıkları sonucunda ortaya çıkan resimlerin dünyasını kimi resimlerinde, kimi zaman ise dostlarına yolladığı mektuplarda, kendi yaptığı kartpostalların altındaki yazılarda buluyoruz.
Erken yaşta kaybedilen anneye duyulan hasretin, tüm yaşamı boyunca bir kavgaya dönüşmesi, üstüne üstlük yaşanan bedensel/zihinsel travmaların etkisinden midir bilinmez renkler onun bir tamamlayıcısı olmuş... Fikret Mualla'nın eserlerinde resmettiği insan bedenleri içiçe geçmiş, en zengin görüneni ile en fakir duran arasında farklılıklar ortadan kalkmış, nesneler boşluk hissi yaratılmak istenircesine yalınlaştırılmıştır. İşte elinizdeki kitapta bunun nedenlerini, niçinlerini bulacaksınız.
Atila Taşpınar Türk Resim sanatı üzerine yazdığı bu üçüncü monografisinde, Fikret Mualla üzerinden okunması kolay ama sanat, sanatçı, insan ilişkileri, yaşam, varoluş üzerine düşünülmesi ya da cevaplanması gereken yüzlerce zor soru ile bizi başbaşa bırakıyor.