Boğaziçi'nin, şimdi biz yaşayanlara emanet parçalarını bir araya tekrar getirmek isteyecekler için, bu çalışma bir referans kitabı olarak düşünülmüştür. Bu sebeple konular slayt şeklindedir. Şirket-i Hayriye'nin kurulmasıyla Sarıyer ve Beykoz'a kadar yayılma ve yalılaşma başlamış, bu dönem I. Dünya Savaşı ve Mütareke'de ilk büyük darbeyi yiyerek kesintiye uğramış, 1950 sonrasında ise şirazesi kopmuştur. Bütünün bittiğini, genel özelliğinin kaybolduğunu kabul etmekle beraber; nelerin kaldığını, ne şekilde korunabileceğini, bunların yeni nesillere nasıl aktarılabileceğini düşünmek ve bu konuda çalışmak da borcumuzdur. Boğaziçi'nin topoğrafyası büyük ölçüde değişmemiş olsa da, florası çok darbe yemiştir. Bir zamanlar yeşil olan Boğaziçi'nde yine de bazı korular ve bazı şeyler kalmıştır. İşte bu etüt, nelerin kaldığını da göstermek amacındadır.
Boğaziçi'nin, şimdi biz yaşayanlara emanet parçalarını bir araya tekrar getirmek isteyecekler için, bu çalışma bir referans kitabı olarak düşünülmüştür. Bu sebeple konular slayt şeklindedir. Şirket-i Hayriye'nin kurulmasıyla Sarıyer ve Beykoz'a kadar yayılma ve yalılaşma başlamış, bu dönem I. Dünya Savaşı ve Mütareke'de ilk büyük darbeyi yiyerek kesintiye uğramış, 1950 sonrasında ise şirazesi kopmuştur. Bütünün bittiğini, genel özelliğinin kaybolduğunu kabul etmekle beraber; nelerin kaldığını, ne şekilde korunabileceğini, bunların yeni nesillere nasıl aktarılabileceğini düşünmek ve bu konuda çalışmak da borcumuzdur. Boğaziçi'nin topoğrafyası büyük ölçüde değişmemiş olsa da, florası çok darbe yemiştir. Bir zamanlar yeşil olan Boğaziçi'nde yine de bazı korular ve bazı şeyler kalmıştır. İşte bu etüt, nelerin kaldığını da göstermek amacındadır.