Yıldırım Bayezid’in 1402 yılında Timur’un ordularına yenilmesiyle olumsuz yönde etkilenen ve durağan bir dönem geçiren Osmanlı Donanması, İstanbul’un fethinden sonra atağa kalkmış ve Türk Denizciliği, tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır. Saadet yüzyılı veya Zaferler yüzyılı olarak adlandırılan bu döneme (1453-1571) Türk denizciliği hem askeri denizcilik, hem de ticaret filoları ve deniz bilimleri açısından damgasını vurmuştur. Aslında, İstanbul’un fethi için gemilerin 1453 yılı ilkbaharında karadan getirilerek Haliç’te denize indirilmesi, Türk Denizciliğinin Saadet yüzyılının ilk habercisi olmuştur. Bu şekilde Haliç’te başlayan bu serüven beş yüz elli yıldır süregelmektedir. Bu süre içerisinde bölgede tersane, köşk ve divanhane gibi çeşitli yapılar inşa edilmiştir.
İstanbul’un fethinden günümüze kadar Deniz Kuvvetlerimize önemli hizmetler vermiş bulunan bu binalar, sadece askeri bir anlayışının değil, aynı zamanda kültürel bir değerlendirmenin de izlerini tarih boyunca özlerinde taşımışlardır. Zengin tarihi mirasımızı yansıtan bu yapıların en önemlilerinden birisi olan “Bahriye Divanhanesi” İstanbul’un fethinden günümüze denizcilere mekân olmuştur.
Bahriyemizin kültürel zenginliklerini ortaya çıkarmayı amaçlayan Bahriyenin Haliç Serüveni “İstanbul’un Fethinden Son Divanhaneye” adlı eser, bize Kasımpaşa bölgesindeki, yaklaşık beş yüz elli yıllık bir geçmişin birikim ve izlerini aktarmaktadır. Dünya ulusları içerisinde onurlu geçmişinin izlerini, zengin tarihi mirasıyla belgeleyen Türk milleti; askeri, siyasi, idari ve kültürel anlamdaki birikim ve değerleriyle sahip olduğu bu tarihi mirası koruyarak günümüze intikal ettirmesini bilmiştir. Bu çalışmanın, başta Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli olmak üzere, bu sahada çalışma yapacak olanlara ışık tutmasını diler, kitabın hazırlanmasında hizmeti geçenlere teşekkür ederim.
Yıldırım Bayezid’in 1402 yılında Timur’un ordularına yenilmesiyle olumsuz yönde etkilenen ve durağan bir dönem geçiren Osmanlı Donanması, İstanbul’un fethinden sonra atağa kalkmış ve Türk Denizciliği, tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır. Saadet yüzyılı veya Zaferler yüzyılı olarak adlandırılan bu döneme (1453-1571) Türk denizciliği hem askeri denizcilik, hem de ticaret filoları ve deniz bilimleri açısından damgasını vurmuştur. Aslında, İstanbul’un fethi için gemilerin 1453 yılı ilkbaharında karadan getirilerek Haliç’te denize indirilmesi, Türk Denizciliğinin Saadet yüzyılının ilk habercisi olmuştur. Bu şekilde Haliç’te başlayan bu serüven beş yüz elli yıldır süregelmektedir. Bu süre içerisinde bölgede tersane, köşk ve divanhane gibi çeşitli yapılar inşa edilmiştir.
İstanbul’un fethinden günümüze kadar Deniz Kuvvetlerimize önemli hizmetler vermiş bulunan bu binalar, sadece askeri bir anlayışının değil, aynı zamanda kültürel bir değerlendirmenin de izlerini tarih boyunca özlerinde taşımışlardır. Zengin tarihi mirasımızı yansıtan bu yapıların en önemlilerinden birisi olan “Bahriye Divanhanesi” İstanbul’un fethinden günümüze denizcilere mekân olmuştur.
Bahriyemizin kültürel zenginliklerini ortaya çıkarmayı amaçlayan Bahriyenin Haliç Serüveni “İstanbul’un Fethinden Son Divanhaneye” adlı eser, bize Kasımpaşa bölgesindeki, yaklaşık beş yüz elli yıllık bir geçmişin birikim ve izlerini aktarmaktadır. Dünya ulusları içerisinde onurlu geçmişinin izlerini, zengin tarihi mirasıyla belgeleyen Türk milleti; askeri, siyasi, idari ve kültürel anlamdaki birikim ve değerleriyle sahip olduğu bu tarihi mirası koruyarak günümüze intikal ettirmesini bilmiştir. Bu çalışmanın, başta Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli olmak üzere, bu sahada çalışma yapacak olanlara ışık tutmasını diler, kitabın hazırlanmasında hizmeti geçenlere teşekkür ederim.