1766 yılı, İstanbul'un doğal afetler tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. 22 Mayıs ve 5 Ağustos'taki depremler, can kaybıyla birlikte, kentte önemli yapı hasarlarına neden olmuştur.
"1766 İstanbul Depremi", kentin harap olan mimari eserleri üzerinden, genel anlamda bir restorasyon yazma girişimidir. Osmanlı arşiv belgelerinden yararlanılarak, 22 Mayıs 1766'da yaşana "zelzele-i şedide"nin sonuçları ve ortaya çıkan yapı hasarlarının nasıl giderildiği incelenmekte; 18. yüzyıl Osmanlı dünyasında yapı onarımlarının niteliği ve kullanılan başlıca tekniklerle birlikte dönemin mimarlık terminolojisi de genel olarak değerlendirilmektedir.
Deprem ertesinde gerçekleştirilen bazı kapsamlı onarımların ayrıntılı biçimde incelenmesi, onarım keşiflerinin restorasyon tarihini aydınlatmada nasıl kullanılabileceği konusunda bir yöntem arayışını da yansıtmaktadır.
1766 yılı, İstanbul'un doğal afetler tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. 22 Mayıs ve 5 Ağustos'taki depremler, can kaybıyla birlikte, kentte önemli yapı hasarlarına neden olmuştur.
"1766 İstanbul Depremi", kentin harap olan mimari eserleri üzerinden, genel anlamda bir restorasyon yazma girişimidir. Osmanlı arşiv belgelerinden yararlanılarak, 22 Mayıs 1766'da yaşana "zelzele-i şedide"nin sonuçları ve ortaya çıkan yapı hasarlarının nasıl giderildiği incelenmekte; 18. yüzyıl Osmanlı dünyasında yapı onarımlarının niteliği ve kullanılan başlıca tekniklerle birlikte dönemin mimarlık terminolojisi de genel olarak değerlendirilmektedir.
Deprem ertesinde gerçekleştirilen bazı kapsamlı onarımların ayrıntılı biçimde incelenmesi, onarım keşiflerinin restorasyon tarihini aydınlatmada nasıl kullanılabileceği konusunda bir yöntem arayışını da yansıtmaktadır.